Merlin

Konu: Merlin Çarş. Haz. 09, 2010 10:18 am

Hani HP'de de geçer, büyük yaşlı büyücü, gelmiş geçmiş en büyük büyücü? O işte. O aslında Arthur Efsanesi'nin bir karakteridir, Arthur da Britanya'nın efsanelerdeki en büyük kralıdır, Merlin ise dostudur, onun büyücüsüdür. Efsaneye girmek istemiyorum burada, zira dizi efsaneyi anlatmıyor, hatta bundan çok uzak, inadına inadına değiştiriyor efsaneyi. Ki, bu gerçek değil, bir mit olduğu için, herkes kafasına göre yazma özgürlüğüne de sahip.

Karakterleri görelim ;

Sol baştan sayıyorum ;

Uther, Camelot'un kralı. Sihre, büyüye karşı bir gıcıklığı var, Camelot'ta büyü yapılmasını yasaklıyor, yapanların ise başının kesileceğini ilan ediyor. Güçlü bir kral, istediğini yapmak isteyen bir adam.

Arthur, Uther'ın oğlu, Prens. (İlerde Kral olacak adam aynı zamanda) Zengin, şımartılmış, çok iyi dövüşen, korkusuz bir genç.

Merlin, doğduğundan beri sihir yapabilme gücüne sahip olan bir adam, öyle ki bunun neden olduğunu anlamak için Camelot'a geliyor.

Gaius, Merlin'in Camelot'ta danışmaya geldiği adam. Aynı zamanda sarayın şifacısı, sihir ve büyüyü yasaklanmadan öncesine kadar bilip incelemiş bir bilimadamı.

Morgana, sarayın bir nevi prensesi, Uther'ın evlatlığı. Halk tarafından ilerde Arthur ile evlenmesi bekleniyor.

Gwen (Guienevere), Morgana'nın nedimesi (hizmetçisi, özel yardımcısı).

Evet, efsaneyi birazcık biliyorsanız, devasa değişiklikleri zaten gördünüz..

Efendim, dizi bahsettiğim gibi, Merlin'in Camelot'a gelişiyle başlar.. Delikanlı Gaius'un yanında çırak olarak eğitimine başlar, o sırada Prens Arthur ile tanışır, ve Eveykın'ın yüreciği pır pır eder.

Şunu söylemeliyim ki, dizi slash değil. Yani mor senaryoları okuyamayan adam zevk alamaz diye bir şey yok. Ama kafası mor düşünebilen adam için, Merlin bu açıdan muhteşem bir dizi.

Harry/Draco'yu seven kitle, bu diziye tırmanacak, aşık olacak, bağrına basıp "benim" diyecektir. Şimdiye kadar gösterdiğim iki resimde dahi gördünüz olayı. Merlin ve Arthur'un arasındaki bağ, o karşı duruşlar, kavgaları, gürültüleri, Merlin'in yine de ona kıyamaması ama Arthur'un da onun arkasını kollaması, vesaire vesaire o kadar muhteşem ki, anlatamam. Cidden anlatamam, görmeniz lazım.

HD istemem ben, Dramioneciyim diyene o da var. Kesmedi Harry/Pansy? O DA VAR. Her şey bakış açısı, herkesi herkesle şipleyebilecek duruma geliyorsunuz zaten, merak etmeyin :)

Bunu anlatırken HP ile karşılaştırmam, size dizinin HP gibi olduğu imajını da vermesin.. Ben şahsen hiçbir karakteri Harry ya da şu bu o olarak düşünmüyorum.. Ama böyle anlatmak daha kolay, en azından hiç bilmeyene daha çekici :)

Dizinin ilk bölümünde sadece 15 dakika dayanmanızı istiyorum, ilk 12 dakikada Merlin ve Gaius'la birlikte hikayeyi öğreneceksiniz, 13. dakikada ise Arthur sahneye çıkacak, ve 15. dakikada zaten fanı olacaksınız. Benim senaryolarımı seviyorsanız, diziyi seveceğinizi garanti ediyorum diyebilirim.

Birkaç resim daha vereyim, sonrasında linkleri vereceğim ;

Arthur. Adam o kadar muhteşem ki, bir fangirl olarak burada zıplayıp "ayayaydasfhabahgbj" falan demek istiyorum ama diyemem. *ciddiliğe devam*

Merlin. Şunu söyleyebilirim, hiçbir dizi beni bu kadar gülümsetmedi. İlk bölümde kahkaha değil bakın, ya da çok komikti güldüm de değil, gülümsemekten yanaklarım ağrıyordu. Dizi o kadar tatlı, Merlin o kadar masum, ikisi o kadar şık ki, insan elinde olmadan mutluluk hormonu salgılıyor. Hayır bir de herkes muhteşem ve perfect değil, Merlin'in kulakları kepçe, Arthur'un köpek dişleri biraz uzun falan, insan ilk başta prototip bozulmuş diyor, ama sonra o kadar seviyor ki, AW!

Uther. Btvsciler "Giles" diyerek gireceklerse de, 20-25 dakika sonra Giles yok oluyor, inanın. Anthony S. Head'i alkışlamak gerek, Giles falan kalmadı bende.

Bu da Dramioneciler için. Arthur/Morgana bir Dramione olurken Merlin/Morgana isteyene Harry/Pansy oluyor. Gerçi ilk bölümden sonra HP'yi tamamen unutuyorsunuz, ama şimdilik öyle açıklayayım :))